Bakan Uraloğlu duyurdu: Şam ve Halep havalimanlarını restore edeceğiz

Oluşturulma tarihi: 24 Aralık 2024 16:53

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Şam ve Halep havalimanlarında gerekli kararları aldıklarını belirterek, şöyle konuştu: “İlk aşamada havalimanının restorasyonu konusunda Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile birlikte tavır alacağız. Şam havaalanında.” dedi.

class = “medyanet-inline-adv”>

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Anadolu Yayıncılar Federasyonu programı kapsamında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Uraloğlu, Suriye’ye ilişkin açıklamalarda bulunarak, Bakanlık olarak tüm ulaşım ve haberleşmede yanlarında olduklarını kaydetti. Uraloğlu, şunları söyledi: “Bulunduğumuz coğrafya gerçekten çok kıymetli. Coğrafyamızı bilmeyen birine haritamızı gösterseniz en değerli yer Türkiye diyecektir. Sadece 4 saatlik uçuşla 67 ülkeye ve 1,5 milyara yakın insana ulaşabiliyoruz. “51,2 trilyon dolarlık gayri safi milli hasıladan, 12,5 trilyon dolarlık yıllık ticaret hacminden bahsediyoruz. Böyle bir coğrafyadayız.” dedi.

“BUGÜN 77 İLİ BÖLÜNMÜŞ YOLLARLA BAĞLADIK”

Türkiye’nin altyapısını jeopolitik konumunun avantajlarına göre şekillendirdiklerini kaydeden Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2002 yılında sadece 6.101 kilometre bölünmüş yolumuz vardı. Bugün bunu 29 bin 700 kilometreye çıkardık. Eskiden sadece 6 ili birbirine bağlardık, bugün 77 ilimizi bölünmüş yollarla birbirine bağladık. Bakın o günün şartlarında Türkiye’de araç sayısı 8 buçuk milyon civarında, şehirler arası ortalama hız ise saatte 40 kilometre civarındaydı. Bugün araç sayısı 30 buçuk milyon civarına ulaştı. 31 milyona yaklaştı. Şehirler arası yolda ortalama hızımızın yaklaşık 90 kilometre olduğunu düşünün. Eğer bunları yapmasaydık bugün nerede olurduk?

Demiryolu yatırımları hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu, şunları söyledi: “Cumhuriyetin ilk yıllarında ciddi bir hareketlenme vardı. Sonra tamamen bir kenara bırakıldı, AK Partimizin hükümetleriyle birlikte bu konuyu ele aldık. Ülkemizi Avrupa’nın 6’ncı, dünyanın ise 8’inci yüksek hızlı tren işletmecisi yaptık. 2.251 kilometre yüksek hızlı demiryolu inşa ettik. “Mevcut demiryollarımızı tamamen yenilediğimizi söyleyebilirim.” dedi.

Havayolu şirketlerindeki aktif havalimanı sayısının 2002’de 26’dan 58’e çıktığını kaydeden Uraloğlu, şöyle konuştu: “Kolayca bakın, 2002’de 34 milyon olan yolcu trafiği geçen yıl 213 milyondu. Bu yılı muhtemelen 231 milyonla kapatacağız. Bakın geçen yıl 36 milyonla tamamlanan, kargalar oraya uçar mı diye konuştuğumuz Sabiha Gökçen Havalimanı. Bu yıl 38-40 milyonla tamamlayacağız. Bu yıl sadece İstanbul Havalimanı’nda 80 milyon kişiyi görmüş olacağız.” dedi.

Türkiye’deki internet hızına da değinen Bakan Uraloğlu, şunları söyledi: “Fazla teknik terimlere girmeden fiber kabloları 580 bin kilometre civarına çıkardık. Bunu 600 bin kilometreye çıkardık. Bir caddenin başına ya da bir caddenin başına götürüyoruz, iki sokağın tamamına götürebiliyoruz. Üç, onu evin girişine götürebiliriz. Eski binaların neredeyse tamamı bakırla kaplanınca oradaki hız da otomatik olarak azalacak. Az önce söylediklerimi göz önünde bulundurursak, yanlış hatırlamıyorsam ortalama 80 megabit civarında bir hıza hizmet verebiliyoruz ancak abonelik koşulları ve abone istekleri 35-40 megabit civarında. Yani soru şu aşamada yeterli değil. Yani internet anlamında istediğimiz hızda olmadığımız için eleştirilere maruz kalıyoruz ama gerçek durumun bu olduğunu söylemek isterim.” Bir açıklama yaptı.

“SURİYE’NİN HER ŞEYE İHTİYACI VAR”

Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin ve dünyanın gündeminde olan Suriye’ye ilişkin de açıklamalarda bulundu. Suriye’nin her şeye ihtiyacı olduğunu anlatan Bakan Uraloğlu, şöyle konuştu: “6 Şubat depreminden sonra aileler yakınlarını nasıl dışarı çıkaracak, nasıl gömecek vb. konularda sıkıntı yaşıyor. Peki çadıra nasıl sığar, sonra konteynere nasıl sığar? Sonra eve. Şimdi biz o çadırları gezerken bir arkadaşımız ablamıza şu soruyu sordu: Abla bir ihtiyacın var mı? Cevap şu: Çadırdakilerin neye ihtiyacı yok? İşte bu ve mükemmel bir cevap. Şimdi Suriye’dekilerin neye ihtiyacı olmayacak? Yani gerçekten her şeye ihtiyacı var. “İlk aşamada aldığımız bilgiler bunlar.” dedi.

“Şam ve Halep havalimanlarında gerekli ölçümleri yaptık”

Bakan Uraloğlu, ulaşım noktasıyla ilgili de bilgi vererek, şunları söyledi: “Suriye’de 5 havalimanı var. Yakın zamana kadar iki havalimanı daha gündeme geldi ve işletiliyordu. Şam ve Halep. Geçen yıl Şam havaalanına 100.000 civarında yolculuk yapıldı. İstanbul Havalimanı seyahat trafiği 5-6 saattir. Halep’e 50-60 bin civarında sefer yapıldı. Bir ekip gönderdik. Şam ve Halep havalimanlarında gerekli kararları aldık. Öncelikle radar sistemi yok. Cep telefonlarımızdan takip ettiğimiz bir hava durumu radar uygulaması var. Düşünün ki o mobil uygulamadan yönetmeye çalışıyorlar.” şeklinde bir açıklama yaptı.

Bakan Uraloğlu, havalimanlarında 1990’lı yıllardan kalma tüp bilgisayarların kullanılmaya devam ettiği bilgisini de paylaştı. Uraloğlu, şunları söyledi: “Bu X-ray cihazlarının ve dedektörlerin hiçbir uygun tarafı yok. Pistler çok yıpranmış durumda ve Şam ve Halep üzerindeki ilk uçuş tamamen pilotların inisiyatifiyle gerçekleştirildi. Yani görsel şartlarda, herhangi bir sistem olmadan yapıldı, dolayısıyla arkadaşlarımız bir karar verdi. “Bir eylem planı sunduk” dedi.

Uraloğlu, Şam Havalimanı’nın restorasyonu için öncelikle Devlet Hava Meydanları İşletmesi’yle iletişime geçeceklerini kaydederek, şöyle konuştu: “Demiryollarının Türkiye’den Hicaz’a giden kısımları var. Uzun süredir bir bütünün parçası olarak yönetilmediklerini biliyoruz. En başta Şam’a giden demiryolunun bütünlüğünün sağlanması için hızla karar vereceğiz ve tavır alacağız. 2009-2010’da oraya yolcu treni gönderdik. Bir gezi yaptık. Orada bir altyapı var. “Bazı bölgelerde, örneğin Irak’ta demiryolu raylarının çalınıp yeni demir olarak satıldığını biliyoruz ve bu durumu Suriye’de de görebiliriz.” dedi.

“Kırılan köprüleri onardık diyebilirim”

Terör operasyonlarını hatırlatan Bakan Uraloğlu, şunları söyledi: “Suriye’nin iç dinamiklerinde hem M4 karayolu hem de M5 karayolu her zaman tartışılmıştır. Yani bir otoyolun ülke siyasetini bu kadar etkilemesi mümkün. Peki o karayollarında durum ne? Onları zorluyoruz ama Türkiye’nin faaliyet gösterdiği bölgeleri zaten biliyoruz ve orada özellikle karayolları konusunda çok çalıştığımızı söylemek isterim. Karayolları Genel Müdürlüğümüzün yardımıyla olsun. Bir kez daha Milli Savunma Bakanlığımızın yardımıyla olsun. “Orada çok çalıştık, çok sayıda yıkılan köprüyü onardığımızı söyleyebilirim.” dedi.

SURİYE, TÜRKİYE’NİN İLETİŞİMİNDE 20-30 YIL GECİKTİ

Suriye’nin iletişim açısından Türkiye’nin 20-30 yıl gerisinde olduğunu ve birçok yerde cep telefonu iletişiminin mümkün olmadığını belirtti. Uraloğlu, şunları söyledi: “Bu konuda gerekli kararları alacağız ve biz de Bakanlık olarak bunları uygulamaya çalışacağız. Dediğim gibi orada her şeye ihtiyaç var. O halde para basmayı ya da Suriye’nin parasının akıbetini düşünün. Mesela Suriye’nin parasının Rusya tarafından basıldığını biliyor muydunuz? Bir ülkenin para biriminin başka bir ülke tarafından basıldığını hayal edin. Şu anda birçok Afrika ülkesi de benzer durumda, bazı gelişmiş ülkeler kendi para birimlerini basıyor. “Türkiye bu noktada muhtemelen oraya destek vermenin eşiğinde olacak.” dedi.

LİMANLARININ NEREDEYSE HİÇ GELİŞMEDİĞİNİ BİLİYORUZ

Suriye’nin Akdeniz’e açılan önemli bir kapı olduğunu vurgulayan Uraloğlu, şöyle konuştu: “Limanlarının neredeyse hiç gelişmediğini biliyoruz. Muhtemelen oraya yatırım yapmak için kararlar alacağız, çaba göstereceğiz. Elbette günü geldiğinde ilgili kurumlarımız Doğu Akdeniz ve mavi vatandaki çıkarlarımızın korunması konusunda tavır alacaktır ki, muhtemelen denizcilik otoriteleri arasında bir anlaşma yapabiliriz. Ticari açıdan Şam ve Suriye’nin bir tarihi var ve biz onu yeniden canlandırmak için elimizden geleni yapacağız.” Bir açıklama yaptı.

Böyle bir anlaşmanın hem Suriye’nin hem de Türkiye’nin etkinliğini ve yetkinliğini artıracağını ifade ederek, şöyle konuştu: “Ülkedeki petrol ve hidrokarbon aramaları konusunda uluslararası hukuku da dikkate alarak iki ülke arasında her türlü yetkiyi paylaşacağız veya genişleteceğiz. . Tabii önce orada bir otoritenin kurulması gerekiyor. Bakın orada kamu çalışanlarının maaşlarını ödemek zorundasınız. “Silahlı grupların silah bırakmasına yönelik bir program var, mutlaka gündemde olur ama bugün gündem olduğunu söylemek doğru olmaz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir