Okan Bayülgen ile gazeteci Cünyet Özdemir arasında başlayan tartışma gündem oldu. Saba Tümer’in konuğu Bayülgen, YouTube’da yayın yapan gazeteciler için “merdiven altı” tabirini kullandı ve şu açıklamalarda bulundu:
“Ben kesinlikle YouTube’da çalışmak istemem çünkü bir enstitüde çalışıyorum. Tıp fakültesinden mezun olmuş bir doktor gibi ihtisasımı tamamladım ve daha sonra hastanede çalıştım.
“Şimdi merdivenlerin altında bir şey yapayım mı?”
Şimdi merdivenlerin altında bir şey yapabilir miyim? Yarık yaratıcısı falan olabilir miyim? Enstitüde kariyer yapıp daha sonra başarılı olan kişiler, çarşı ve pazar alım satım tekniklerini başka bir mecrada kullanarak “hadi hanımefendi koş vatandaş, oradan bana para gönder şunu da al” diyorlar, öyle değil. mümkün, bu utanç verici
“ABONENİN Çıngırakına Basarsanız Bir Şey Söylemesi Bana Etkileyici Görünüyor”
Büyük adamların “Abone ziline basarsan” vb. demeleri bana çok utanç verici geliyor. Benden ne kazanacaklar? “En saygın insanlar bile sonunda baharatlı cips yiyecek.”
Bayülgen’in sözlerine gazeteci Cüneyt Özdemir’den sert yanıt geldi. Özdemir’in Bayülgen için kullandığı ifadeler pek kolay sindirilemez.
Bayülgen’in kibirli olduğunu vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu: “Aslında Okan Bayülgen’in bu kibri yeni değil. Ancak YouTube’da yayın yapan gazetecileri masanın altında tanımlaması ve kendisini tıp mezunu olarak tanımlamasına hak ettiği cevabı vermemiz lazım”
“İSTERSEN BU KUKİ’YE SÖYLE”
Özdemir, açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:
“Medya sirkindeki polemikçi palyaço canavarına bakın, isterseniz şu Kuki’ye bakın.
Belki Okan Bayülgen YouTube’da yayın yapan gazetecilerin o büyük kurumları kabul etmeye tenezzül etmediği için buraya geldiğimizi bilmiyordur. Yıllardır medya kurdu ve kendisi de bunun farkında, kendisi de tartışma canavarı olduğu için tartışma çıkacak mı diye bakmaya çalışıyor. Biz o kurumlardaki görevlerimizi bırakıp buraya geldik. Ya da o kurumlardaki konumumuz nedeniyle işten atıldık.
“ORTALAMA TÜKETİM”
Bunları beklerken bir yandan da bizim cevabımızı beklediğini biliyoruz. Şarkıcıların tartışmaları gibi iş dergilerinin bir parçası olmak istiyor. Ekrandaki ömrünü biraz daha uzatmak istiyor. Ama coğrafya kaderdir. Bunları medya pavyonunun bakir konsorsiyumundan duymaya mahkumuz.
“HİÇ BOYUNUZA YETERLİ DEĞİL, GİYDİĞİNİZ ELBİSEYİ DOLDURMAYA DA YETERLİ DEĞİL”
İşte böyle sevgili Okan… İstediğin tartışmayı sana yaşattık. İnsanlara sınırlarını vermek, bir yetime elbise giydirmeye benzer. “YouTube’da yayın yapan gazetecileri küçümsemek sizin için yeterli değilse, giydiğiniz elbiseyi doldurmaya da yetmeyecektir.”