Otoriter lider Alexander Lukashenko’nun muhalefetin “saçma” olarak nitelendirdiği seçimde görev süresini uzatması bekleniyor.
Belaruslu milletvekilleri Çarşamba günü ülkenin bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimini 26 Ocak olarak belirledi.
Oylamanın ardından neredeyse tüm siyasi muhalefete sert bir baskı uygulayan otoriter lider Alexander Lukashenko’nun 30 yıllık görev süresini uzatacağı kesin.
“Avrupa’nın son diktatörü” olarak bilinen Lukaşenko, üst üste yedinci dönem için aday olacağını açıkladı.
İlk kez 1994 yılında iktidara gelen cumhurbaşkanı, son zaferini muhalefet ve Batı tarafından hileli olmakla kınanan 2020 seçimlerinde kazandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sadık bir müttefiki olan Lukashenko, Çarşamba günü Rusya devlet televizyonunda yayınlanan bir röportajda aday olma niyetini doğruladı.
Lukashenko şu anda BRICS konferansı için Moskova’da. Muhalefet lideri Sviatlana Tsikhanouskaya yaklaşan seçimleri “saçmalık” olarak nitelendirdi.
Muhalif seslere yer yok
2020 seçimlerinin ardından benzeri görülmemiş bir kitlesel protesto dalgası Doğu Avrupa ülkesini kasıp kavurdu.
Lukashenko hükümeti bu protestolara şiddetli bir baskıyla karşılık verdi ve binlerce insanı tutukladı. O tarihten bu yana muhalefet liderleri ve aktivistler hapse atıldı veya ülkeden kaçmak zorunda kaldı.
2021’de Belarus yetkilileri, hava sahasını geçen sivil bir uçağı acil iniş yapmaya zorlamak için savaş uçakları göndererek diplomatik krize neden oldu. Uçakta bulunan muhalif gazeteci Roman Protaseviç havalandırılarak tutuklandı.
Muhalefet lideri Sviatlana Tsikhanouskaya, 2020’de Lukashenko’ya karşı yarıştı ve ardından ülkeden komşu Litvanya’ya kaçmak zorunda kaldı; Halen birçok Avrupa ülkesi ve Avrupa Parlamentosu tarafından tanınan “sürgündeki hükümete” liderlik ediyor.
Tsikhanouskaya, Belaruslulara ve dünyaya, devam eden siyasi baskılar nedeniyle yaklaşan seçimleri tanımama çağrısında bulundu.
“Lukashenko, ‘yeniden seçilme’ tarihini 26 Ocak olarak belirledi ancak bu, terör ortamında gerçekleşen gerçek bir seçim süreci değil, sahte bir performanstır.”
Associated Press’e konuşan Tsikhanouskaya, “Belaruslulardan ve uluslararası toplumdan bu saçmalığı reddetmelerini istiyoruz” dedi.
Bir ‘merhamet serapı’
Lukashenko, hükümetin af istediğini söylemesi ve bundan pişmanlık duymasının ardından son aylarda beklenmedik bir hareketle 115 siyasi mahkumu serbest bıraktı.
Ancak analistler, Lukashenko’nun bu gerçeği Batı’da meşruiyet kazanmak ve seçim sonuçlarının tanınmasını sağlamak için kullandığına inanıyor. Minsk yetkilileri bağımsız seçim gözlemcilerine erişimi defalarca reddetti.
Belarus, 1000 kilometrelik sınırı paylaştığı Ukrayna’ya yönelik büyük çaplı işgalinde Moskova’nın en ateşli müttefiklerinden biri olarak biliniyor.
İktisatçılara göre 9 milyonluk ülkeye yönelik Batılı yaptırımlar “dönüştürücü bir durgunluğa” neden oldu.
Belaruslu yetkililer, son af girişimlerinin yaptırımların hafifletilmesine yol açabileceğini umuyor.
Ancak Belarus’un en eski ve en önemli insan hakları örgütü Viasna’ya göre, Belarus’ta hâlâ 1.300 civarında siyasi mahkum bulunuyor; bunlara muhalefet partilerinin liderleri ve 2022’de Nobel Barış Ödülü’nü kazanan grubun kurucusu Ales Bialiatski de dahil.
Lukashenko’nun görev süresi önümüzdeki yaz sona erecek, ancak seçim yetkilileri duruşmanın bu yılın başlarına ertelenmesinin cumhurbaşkanına gelecek yıl için “ilk planlama aşamasında yetkilerini stratejik olarak kullanmasına” olanak tanıyacağını söyledi.
Ancak Belaruslu siyasi analist Valery Karbalevich bunu muhalefetten kaçınmak için yapılan alaycı bir hareket olarak görüyor.
Mevsim koşullarının dikkate alındığını vurgulayan Karbalevich, “Ocak ayının dondurulmasında kitlesel protestolar olmayacak.”