Yalnız yaşamak salgın haline geldi! Aile zayıflıyor, yalnızlık güçleniyor! – SAĞLIK

Sosyolog Prof., son yılların en büyük küresel salgınının yalnızlık olduğunu ve küresel ölçekte bireylerin toplu halde yalnız yaşadığını gözlemledi. Barış Erdoğan, şunları söyledi: “Yalnızlığın etkileri çoğu zaman göz ardı edilen ancak sağlık açısından ciddi riskler oluşturan bir sorundur. “Araştırmalar, sosyal izolasyon ve yalnızlığın günde 15 sigara içmek kadar zararlı, hatta bu alışkanlıktan daha ölümcül olabileceğini gösteriyor.” dedi.Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, yalnız yaşayan insanların artması konusuna değindi.Yalnızlık olgusu artık yaşlılıkla bağlantılı değil“Son yılların en büyük küresel salgını yalnız yaşamaktır. “Küresel ölçekte bireyler toplu halde yalnız yaşıyor.” dedi profesör. Yalnız yaşayan bireylerin sayısındaki artışın sosyal, ekonomik, teknolojik ve psikolojik bir dizi faktörün birleşiminden kaynaklandığını belirten Dr. Erdoğan, geçmişte yaşlılıkla ilişkilendirilen yalnızlık olgusunun günümüzde daha da yaygınlaştığını belirtti. gençler ve orta yaşlılar arasında ilişkilendirilirken, yalnız yaşayanlar arasında da geniş bir demografik çeşitlilik gözleniyor. Prof. Dr. Barış Erdoğan, şunları söyledi: “Genç profesyonellerden emekli yaşlılara kadar farklı yaş grupları bu yaşam tarzını benimsiyor ya da buna mecbur kalıyor. Ayrıca yalnız yaşayanlar arasında bekar, boşanmış, dul gibi farklı medeni durumlara da rastlanıyor.” dedi.Aile zayıfladıkça yalnızlık güçleniyorYalnız yaşama eğiliminin büyük ölçüde toplumsal ve ekonomik değişimlerle tetiklendiğini kaydeden Prof. Dr. Barış Erdoğan, şöyle devam etti: “Günümüz kapitalist toplumunda bireyler kariyer odaklı bir yaşamı tercih ediyor. Geleneksel aile yapısının önemi her geçen gün azaldıkça kişisel özgürlükler ön plana çıkıyor. Erkekler ailenin tüm sorumluluklarını üstlenmek istemezler. Ancak kadınlar ekonomik bağımsızlığını kazanacağı kesinliğiyle bu yaşam tarzını benimsememektedir. Ayrıca eğitim başarısının artması bireyleri hem entelektüel hem de finansal açıdan donatır. Daha yüksek eğitim seviyeleri genellikle daha yüksek gelirlere yol açar. Bu da insanların kendi ayakları üzerinde durmasını sağlıyor. Ayrıca, eğitimli bireylerin evlenme ve aile kurma baskısına direnme yeteneği daha yüksektir. Bir yandan da hayatın nimetlerinden daha çok yararlanmak isterler. Bu da onları tüketim toplumunun ideal özneleri haline getiriyor.”Salgın teknolojiye bağımlılığı artırdıCOVİD-19 salgınının yalnız yaşayan insanlar üzerinde önemli etkileri olduğunu belirten Prof. Dr. Barış Erdoğan, şunları söyledi: “Karantina ve sosyal izolasyon, hem yalnızlığın hem de bağımsız yaşamanın zorluklarını ve önemini ortaya çıkardı. Pandemi birçok insanın sosyal destek ağlarını daha fazla takdir etmesine yol açtı. Ancak maalesef pandemi bizi giderek dijital iletişim araçlarına bağımlı hale getirdi.” dedi.Yalnızlık bir halk sağlığı sorunudurSosyal etkileşim eksikliğinin günümüzde pek çok hastalığa neden olduğunu belirten Prof. Araştırmalar, sosyal izolasyon ve yalnızlığın günde 15 sigara içmek kadar zararlı, hatta bu alışkanlıktan daha ölümcül olabileceğini ortaya koyuyor.Yalnız yaşayan kişilerin felç, demans ve depresyon gibi sağlık sorunlarına yakalanma olasılığı daha yüksektir.Yalnızlık aşırı kilolu olmaktan daha ölümcüldür. Araştırmalar, yalnız insanların zihinsel ve kronik hastalıklara yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Sosyal ilişkilerden izole yaşayanlar felç, anksiyete, demans ve depresyon gibi sağlık sorunlarıyla daha yüksek oranda karşılaşıyor. Bu bulgular yalnızlığın önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bireylerin sağlıklı yaşam süreçlerini desteklemek için sosyal bağların güçlendirilmesi hayati önem taşıyor.”Hiçbir yakınlaştırma bağlantısı gerçek bir toplantının yerini alamazProfesör. Ayrıca yalnız yaşayanların karşılaştığı zorlukların çözümünde teknolojinin önemli bir rol oynadığını kaydetti. Barış Erdoğan, şunları söyledi: “Günümüzde yaygınlaşan sosyal medya platformları, video konferans uygulamaları ve çevrimiçi topluluklar, insanların dünyanın her yerindeki arkadaşları ve aileleriyle bağlantı kurmasını sağlayarak yalnızlık hissini kısmen azaltabiliyor. Ancak sosyal bir varlık olarak gerçek hayattaki ilişkilerde doyum buluruz. Duruşumuzla, dokunuşumuzla, kokumuzla, farkında olmadan yaydığımız ve aldığımız onlarca sinyal ve izlenimle gerçek hayatta ve ilişkide doyuma ulaşırız. “Hiçbir yakınlaştırma bağlantısı gerçek bir toplantının yerini alamaz.” diyerek sözlerini tamamladı. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir